Sınırlar
Sınırlar
Şehrin
bitip de
tarlaların başladığı bir yer var.
Sınır belli değildir ama ayaklar neresi olduğunu bilir,
aynı zaman da kalp de, ki o hep yenilenmeye
ve bir o kadar sükunete hasrettir.
tarlaların başladığı bir yer var.
Sınır belli değildir ama ayaklar neresi olduğunu bilir,
aynı zaman da kalp de, ki o hep yenilenmeye
ve bir o kadar sükunete hasrettir.
Bir
gün gökyüzünde yaşayacağız.
Ama o vakte kadar yurdumuz
bu yeşil dünya olacak.
Tarlalar, göller, kuşlar.
Kalın gövdeli kara meşeler—muhakkak ki onlar
harika bir şeyin icadılar.
Ayrıca kaplan zambakları.
Ve bundan sonra artık kimsenin budamayacağı
kaçak hanımelleri.
Ama o vakte kadar yurdumuz
bu yeşil dünya olacak.
Tarlalar, göller, kuşlar.
Kalın gövdeli kara meşeler—muhakkak ki onlar
harika bir şeyin icadılar.
Ayrıca kaplan zambakları.
Ve bundan sonra artık kimsenin budamayacağı
kaçak hanımelleri.
Sordum
“nerede” diye,
bildi ayaklarım.
bildi ayaklarım.
Bir adım attım, evdeyim.
İngilizceden çeviri:
Merve Yiğit
Red Bird: Poems (2008), Mary Oliver
Yorumlar
Yorum Gönder