Kayıtlar

2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Sınırlar

Resim
  Sınırlar Şehrin bitip de      tarlaların başladığı bir yer var. Sınır belli değildir ama ayaklar neresi olduğunu bilir, aynı zaman da kalp de, ki o hep yenilenmeye ve bir o kadar sükunete hasrettir. Bir gün gökyüzünde yaşayacağız. Ama o vakte kadar yurdumuz bu yeşil dünya olacak. Tarlalar, göller, kuşlar. Kalın gövdeli kara meşeler—muhakkak ki onlar harika bir şeyin icadılar. Ayrıca kaplan zambakları. Ve bundan sonra artık kimsenin budamayacağı kaçak hanımelleri. Sordum “nerede” diye, bildi ayaklarım. Bir adım attım, evdeyim. İngilizceden çeviri: Merve Yiğit Red Bird: Poems (2008), Mary Oliver Mary Oliver (1935-2019) credit: Molly Malone Cook

は ve が edatlarının doğru kullanım alanı

Resim
Merhaba arkadaşlar. Japonca çalışan herkes, temel edatlardan は ve が ’nın kullanım yerinin ne kadar kafa karıştırıcı olabileceğini görmüştür. Ne mutlu ki geçenlerde Spotify’da podcast dinlerken bu konuda güzel bir içeriğe denk geldim. Uzun zamandır takip ettiğim Tomo Sensei çok aydınlatıcı bir kayıt hazırlamış. Dinledikten sonra, bu güzel konuşmadan Japonca çalışan başka öğrenciler de faydalansın istedim ve bu yüzden olduğu gibi Japoncadan çevirdim. Yalnızca selamlama ve giriş kısımlarını atladım. Daha açıklayıcı olması adına arada kendi yorumlarımı yazdım. Bir ses kaydını — hem de gramer konusunu, anlaşılır şekilde yazıya dökmek biraz zor ama keyifli oldu. Böylece Türkçe kalıcı bir içerik oluşmasını umuyorum. İstifade eden çıkarsa ne ala... Başlayalım. Tomo Sensei: […] Japonların bile ne zaman は , ne zaman が kullanılıyor diye tereddütte kaldığı anlar çoktur. İşte bugünün konusu böylesi zor olup, bu edatların pek çok farklı kullanım yeri varsa da ben bugün size anlaması en kolay ...

Yağmura Yenilmeden

Resim
Yağmura Yenilmeden yenik düşmeden ne yağmura ne rüzgâra, ne sıcağa ne kışa boyun eğmeden sağlam bir bedende arzu duymadan, öfkelenmeden sessiz gülümsemesini takınan.   günde bir tas çorba, biraz ekmek ve sebze karnını doyurmaya yeten, kendine pay biçmeyen her olan bitenden ama iyice anlayan yaşananları, sonra da unutmayan.   küçük bir kulübede çam ağaçları gölgesinde konaklayan. doğuda hasta düşse çocuk, yardımına koşan batıda bir anne yorulmuşsa gidip yükünü kucaklayan güneyde ölen varsa “korkma” diye teskin eden ve kim kavgaya tutuşsa kuzeyde ayırmaya çalışan.   kurak günlere gözyaşı döküp yazın sıcağında çaresiz, çırpınan ahmak deseler de aldırmayan ve dert etmeyen üzülmeyi ya da yerilmeyi. işte böyle biridir , olmak istediğim. Kenji Miyazawa (1896-1933) Japoncadan çeviren: Merve Yiğit, İrem Melisa Kesim, Gülçin Yağmur